Aller au contenu principal

Charlie Hebdo saldırısı


Charlie Hebdo saldırısı


Charlie Hebdo saldırısı, 7 Ocak 2015 tarihinde, yerel saatle 11.30 OAS (10:30 UTC) Said ve Cherif Kouachi'nin Fransızca yayın yapan hiciv dergisi Charlie Hebdo'nun Paris'teki ofisine yaptığı saldırı. Saldırı tüfeği ve diğer silahlarla yapılan saldırıda 11 kişi hayatını kaybetmiş, 11 kişi yaralanmıştır. Charlie Hebdo ofisinden ayrıldıktan sonra binanın dışında bekleyen polisi öldürdüler. Charlie Hebdo saldırısı ve daha sonra Île-de-France (bölge)'da 5 kişinin ölümü ve 11 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan saldırıyı yapan silahlı kişiler kendilerini Arap Yarımadası el-Kaidesi'ne ait olarak tanımladı.

Bu saldırı, 1989'da Christian Dornier tarafından düzenlenen saldırıdan beri Fransa'da gerçekleştirilen en fazla kayıplı saldırıdır.

Sağ kalan Charlie Hebdo çalışanları dergiyi olağan bir biçimde yayımlamaya devam edeceklerini ve saldırının gerçekleştiği haftanın ertesinde çıkacak sayının 1 milyon kopyaya ulaşacağını açıkladılar.

Kouachi kardeşlere lojistik destek verdiği tespit edilen 14 sanık hakkında dava ise COVID-19 pandemisi sebebiyle ertelendikten sonra 2 Eylül 2020 tarihinde Paris'te başlayacak. Fransız dergisi, davanın başlayacağı gün yeni sayılarında Muhammed karikatürlerini yayımlayacağını açıklamıştır.

Arka plan

Charlie Hebdo

Charlie Hebdo (Fransızca "Haftalık Charlie") haftalık yayın yapan, içerisinde çeşitli karikatürler, röportajlar, polemikler ve şakalar yer alan bir gazetedir. İlk sayısı 1969 yılında yayımlanmıştır ve 1981 yılında sonlanmıştır. Ancak 1992 yılında yeniden yayımlanmaya başlamıştır.

2006 yılında yaşanan Danimarka karikatür krizinde Jyllands-Posten Muhammad karikatürlerini yayınladıkları için başarısızlıkla sonuçlanan dava edilme süreci başlangıç olmuştur. 2011 yılında bir sayıda derginin kapağı Şeriat Hebdo ismiyle yayımlandı ve İslam peygamberi Muhammed'i tarif eden bir karikatür bulunmaktaydı. Takip eden günlerde ofislerine molotofkokteyli atıldı ve internet siteleri ele geçirildi. Ertesi yıl İslam karşıtı bir film olarak çıkan Innocence of Muslims (Müslümanların masumiyeti) Müslüman ülkelerde huzursuzluk yarattı ve bu ülkelerde bulunan Fransız hükûmetiyle yakın duran elçilikler, konsolosluklar, kültür merkezleri ve uluslararası okullar saldırılara uğradı. Bunun üzerine dergi, filmi eleştiren karikatürlerin yanı sıra Muhammed'in çıplak görüntülerini de içeren iğneli bir karikatür serisi yayınladı. Fransız polisi olası bir saldırıya karşı derginin çevresini korumaya başladı.

Derginin hedef aldığı asıl nokta din idi. Saldırıdan iki yıl önce Charlie Hebdo karikarüsti Stéphane "Charb" Charbonnier "İslam en az Katoliklik kadar sıradan bir yoruma ulaşana kadar devam etmeliyiz." diye ifade etmişti. Charb 2009 yılından saldırıda vurulana kadar derginin baş editörü olarak görev yaptı. 2013 yılında El-Kaide tarafından en çok aranılanlar listesine Kurt Westergaard, Carsten Juste ve Flemming Rose ile birlikte girdi.

Fransa'daki Müslümanlar

1960 yılından beri Fransa ve Almanya gibi ülkelerdeki Müslüman nüfusu artıyor. Saldırı günü yaşandığında Fransa'da Müslüman nüfusu 5 milyonu geçmişti. Başkent Paris'te tahmin edilen sayı 2004 yılı itibarıyla en az 1.7 milyondur. Diğer Avrupa ülkelerine kıyasla en çok Müslüman, Fransa'da bulunmaktadır.

Saldırı

Olaylar

7 Ocak 2015 tarihinde, saat 11.30 OAS (10:30 UTC) civarında üç adet maskeli ve silahlı (Kalaşnikof, pompalı tüfek ve roketatar) kişi Charlie Hebdo isimli derginin Paris'teki ofislerinden birine gelerek otomatik tüfeklerle saldırdılar. Açtıkları ateş sonucunda 12 kişi hayatını kaybetmiştir, buna Charlie Hebdo çalışanları ve iki polis memuru dahildir. 11 kişi yaralanmıştır.

Saldırıdan önce silahlı kişiler derginin arşivlerinin bulunduğu Nicolas Appert sokağı altı numaranın önüne gittiler ve anlatılanlara göre "Burası Charlie Hebdo mu?" diye bağırdılar. Daha sonra yanlış yere geldiklerini fark edip, uzaklaştılar ve aynı sokak üzerinde bulunan on numaralı apartmandaki ofise doğru yöneldiler.

Karikatürist Corinne Rey'in bildirdiğine göre iki tane silahlı ve maskeli kişi düzgün bir Fransızcayla küçük yaştaki kızının hayatını tehdit etti ve binanın girişindeki kapıyı açması için gereken kodları girmeye zorladı. Daha sonra silahlı kişiler ofisin ikinci katına çıktılar, tahminen 15 kişi editoryal bir toplantı yapmak için bekliyorlardı. Buradaki saldırı beş veya on dakika arasında sürdü. Tanıkların bildirdiğine göre silahlı kişiler, kurbanlarının kafasına ateş edip infaz etmeden önce dergi çalışanlarını isimleriyle arıyordu.

Ofisten ayrıldıktan sonra, arabalarıyla uzaklaşırken Charlie Hebdo ofisinin 180 m doğusunda güvenlik tarafından engellenen saldırganlar arabalarından inerek çatışmaya girdi. İnternet üstünde gün yüzüne çıkmış ve doğruluğu kanıtlanmış videoda, Richard Bulvarı ile Moufle sokağının kesiştiği noktada iki silahlı kişi ve yerde kıvranan yaralı bir polis memuru görülüyor. Allah-u ekber diye bağıran silahlı kişilerden biri polise doğru koşuyor, Fransızca "Beni öldürmek mi istedin?" diye bağırıyor. Polis elini, kendisini yakın bir mesafeden ve kafasından vuracak olan silahlı kişiye doğru kaldırıp "Hayır, her şey iyi. şef" diye yanıtlıyor. Silahlı adamlar olay yerinden uzaklaşırken Fransızca "Peygamberin intikamını aldık. Charlie Hebdo'yu öldürdük!" diye bağırıyorlar.

Saldırganlar kaçarken olay yerinin yakınında bulunan bir polis aracını da hedef aldı.

Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande olay yerine gitmiş, "Saldırı karşılıksız bırakılmayacaktır." demiştir.

Sebep

Muhammed ve diğer İslam liderleri hakkında yapılan şakalar Charlie Hebdo karikatürlerine duyulan nefretin ve katliamın asıl sebebi olarak algılanıyor. CIA'in emekli temsilcisi Michael J. Morell, saldırının asıl sebebi olarak "tamamen açık, Peygamber Muhammed'e hicivli yaklaşan medya organizasyonunu kapatmayı denediler." fikrini öne sürüyor.

2013 Mart ayında Arap Yarımadası el-Kaidesi, İngilizce olarak yayın yapan Inspire dergisi aracılığıyla öldürülecek kişiler listesi yayınladı. Bu liste İslam'a hakaret etmekle suçlanan insanlar ile birlikte Stéphane Charbonnier'de yer alıyordu.

7 Ocak 2015 günü Charlie Hebdo, Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD) lideri Ebu Bekir Bağdadi'nin karikatürünü tweetledi. Alaycı karikatürde Bağdadi'ye en içten dileklerimizle deniliyordu, Bağdadi'de "ve özellikle sağlık" diye yanıtlıyordu. Karikatür ertesi gün saldırıda ölecek olan Honoré imzalıydı. Bu tweet katliamdan önce Charlie Hebdo'nun son mesajıydı.

Kurbanlar

Ölenler

Saldırganlar tarafından öldürülen Charlie Hebdo çalışanları arasında farklı ülkelerde doğmuş, farklı etnisiteden ve inançtan insanlar vardı. Dergi çalışanlarını korumak isterken öldürülen iki polis memurundan birisi Müslüman aileden gelmekteydi.

Yaralılar:

Buluşmada bulunan üç kişi (iki dergi çalışanı,Sigolène Vinson, Laurent Léger; ve Gerard Gaillard) yaralanmadı. Lobide bulunan ikinci Sodexo çalışanı da yaralanmadı.

Saldırganlar

Saïd ve Chérif Kouachi

Saïd Kouachi (7 Eylül 1980 - 9 Ocak 2015) ve Chérif Kouachi (29 Kasım 1982 - Ocak 2015) Charlie Hebdo'ya saldıran maskeli ve silahlı şüpheliler olarak Fransız polisi tarafından tanımlandı. Şüpheliler Fransa doğumlu mağrib idi, sırasıyla 34 ve 32 yaşında olan kişiler Gennevilliers bölgesinde yaşamaktaydı. Ebeveynleri Cezayir'den Fransa'ya göçmüştü. Kardeşler genç yaşta yetim kaldılar ve Chérif, Paris'te yaşayan kardeşinin yanına yerleşmeden önce Rennes'te yetimhanede yaşadı.

Chérif, ayrıca "Buttes-Chaumont ağı" isimli, Irak Savaşı'ndan sonra cihatçıları el-Kaide için Irak'a gönderen grupta Abu Issen ismiyle biliniyordu. 22 Ocak 2005 günü Chérif ve Beşşar Esad'ın Suriye'sine destek amacıyla gidecek başka bir kişi Irak'ta ABD askerlerine karşı savaşmak için ülkeyi terk etmek üzereyken yakalandılar. 2005 Ocak ayından, 2006 Ekim'e kadar tutukluluk süresince 2001 yılında Fransa'da bulunan Amerikan elçiliğini bombalamak için komplo kurmaktan 10 yıl hapis cezası almış Djamel Beghal isimli kişiyle bağlantıya geçti.

Chérif, Paris'in 19. idari bölgesindeki Addawa camii'nin aşırı fikirlere sahip Müslüman vaizi Farid Benyettou'nın öğrencisi oldu. Kouachi, Fransa'da bulunan yahudi merkezlerine saldırmak istedi fakat Benyettou, Fransa'nın Irak'tan farklı olarak "cihad toprakları" olmadığını söyledi.

2008 yılında genç Fransız Müslümanları, Irak el-Kaidesi lideri Ebu Musab ez-Zerkavi'ye destek için göndermeye yardım etmekten 18 aylık süresi askıya alınmakla beraber üç yıl terörizm hükmüyle ceza aldı. Söylediğine göre bunu yapmasının ilhamını sağlayan ve Irak ayaklanmasına destek olmasının sebebi, Ebu Gureyb Cezaevi işkencelerine maruz kalmış mahkûmlardı.

2010 yılında Kouachi kardeşlerin ismi İslamcı Smaïn Aït Ali Belkacem'i hapisten kaçırma planlarına karıştı ancak yetersiz kanıttan dolayı dava açılamadı. Belkacem 1995 yılında sekiz kişinin ölümüyle sonuçlanan Paris Metro'sunun bombalanmasının sorumlularından birisiydi. 2011 yılında Saïd Kouachi, el-Kaide militanlarıyla beraber eğitim görmek için Yemen'i ziyaret etti.

İnsan avı

Saldırının ertesi günü 8 Ocak 9.30 OAS civarında şüpheliler Paris'in kuzeydoğusunda bulunan Aisne bölgesinde görüldüler. Silahlı kuvvetler (GIGN, FIPN) şüphelileri aramak için bu bölgeye sevk edildi.

Ertesi günü polisin verdiği rapora göre şüphelilerin Villers-Cotterets yakınındaki bir benzin istasyonunu soyması üzerine Picardy bölgesine konsantre oldular, özellikle Villers-Cotterets ve Longpont kasabası arasını araştırdılar. Arama çalışmaları Fransa'nın en büyük ormanlarından birisi olan Forêt de Retz çevresinde devam etti.

İnsan avı kaçak şüphelilerin Dammartin-en-Goële bölgesinde bulunması ve en sonunda polisin hızlı bir şekilde bölgeye gelmesiyle sonlandı.

Dammartin-en-Goële kuşatması

9 Ocak sabahı Paris'in 35 km kuzeydoğusunda yer alan Dammartin-en-Goële ilçesi yakınlarında silah sesleri duyulduğunu hükûmet yetkilileri onayladı. Gelen raporlara göre birkaç kişi yaralıydı ve silah ateşi sonucunda bir kişinin ölmüş olabileceği ihtimali vardı.

9.30 a.m. civarında Kouachi kardeşler yön işaretleri üreten Création Tendance Découverte isimli şirketin ofisine kaçtı. Ellerinde 26 yaşında ve üç saat boyunca polise cep telefonundan mesajlar atan bir rehine vardı ancak karton kutu içinde saklandığından dolayı fark edemediler.

Charles de Gaulle Havaalanı'na yakınlığı 10 km idi, buraya kaçış yolları kapatıldı. İç İşleri Bakanı Bernard Cazeneuve suçluları etkisiz kılmak için polise operasyon yetkisi verdi. Bununla birlikte Bakanlık sözcüsü, Bakan'ın öncelikli olarak saldırganlarla "iletişim kurmayı" dilediğini belirtti.

Kuşatma sekiz ile on saat arasında sürdü. Silah sesleri duyulduktan bir süre sonra kuşatmada sona gelindi ve Kouachi kardeşler öldü. Fransız güvenlik yetkilisinin onayladığı bilgiye göre kardeşler dışarıya ateş ederek çıktılar ve vuruldular. Rehine zarar görmeden kurtuldu.

İlişkili olaylar

Montrouge saldırısı

8 Ocak günü Amedy Coulibaly (32) isimli kişi Paris'in güney banliyösü olan Montrouge'de belediye zabıtası olan Clarissa Jean-Philippe'i vurarak öldürdü. İsmi bilinmeyen bir sokak işçisi de saldırıda ağır bir biçimde yaralandı. Basın kaynakları Coulibaly'nin Charlie Hebdo saldırısını yapan silahlı kişilerle aynı cihadçı örgüt mensubu olduğunu belirtiyor, Fransız polisi her iki saldırı arasında bir bağ olabileceğini söylüyor. Bir tanık Coulibaly'nin Kouachi kardeşlerin arkadaşı olarak bilindiğini ve Buttes Chaumont grubu isminde aynı topluluğa üye olduklarını iddia etti.

Porte de Vincennes rehine krizi

9 Ocak günü Coulibaly olduğu tahmin edilen bir kişi Paris'in doğusundaki Porte de Vincennes'de bulunan koşer süpermarkete saldırdı ve rehin aldığı insanlardan dördünü öldürdü. Yanında kadın suç ortağı vardı, bu kişinin Hayat Boumeddiene olduğu tahmin ediliyor. Montrouge saldırısını yapanın Coulibaly olduğu daha sonra onaylandı. Söylentilere göre Kouachi kardeşlerin etrafı kuşatıldığında, eğer kardeşler zarar görürse rehineleri öldüreceğini söyledi. Polis markete baskın yaparak Coulibaly'i vurdu. On beş rehine kurtarıldı. Boumeddiene'in neden rehine krizine karıştığı bilinmiyor, polise göre Amedy Coulibaly'nin eşiydi. Boumeddiene "silahlı ve aşırı tehlikeli" olarak tanımlanıyor ve hâlâ kaçak.

Sonuç

Fransa

Charlie Hebdo çalışanlarından geri kalanlar derginin gelecek sayısını alışıldık üzere aynı günde yayınlayacaklar. Sekiz sayfa ile olağan sayının yarısı olacak, normalde 60.000 kopya yayınlayan dergi tek seferlik olmak üzere bir milyon kopya basacak. Digital Innovation Press Fund dergiye destek olmak için €250,000 bağışladı, Fransız Press and Pluralism Fund'da aynı meblağda bir bağış yaptı. Guardian Media Group aynı sebepten dolayı £100,000 lık bağış yapacağının teminatını verdi.

İki cami ve yanındaki restorana saldırılar oldu. Fransa'da bulunan bir diğer cami de saldırı ile ilişkisi olduğu gözlemlenebilir şekilde hedef alındı.

9 Ocak 2015 günü hayatta kalan dergi çalışanları derginin bir sonraki nüsha çalışmalarına başlamak için toplandılar. Hayatta kalan karikatürist ve gazeteciler arasında Catherine Meurisse, Gérard Biard, Patrick Pelloux, Antonio Fischetti, Luz (yazar), Willem (yazar), Babouse ve Richard Malka yer alıyor.

Güvenlik

Bölgesel

Saldırıyı takip eden saatlerde Fransa'da terör alarmı üst düzeye çıkartıldı ve toplu taşıma araçlarının yakınlarına, medya ofislerine, dini merkezlere ve Eyfel Kulesine askerler sevk edildi. İngiliz dışişleri bakanlığı Paris'e seyahat edecek vatandaşlarını uyardı. New York Polis Departmanı'da, Manhattan'da bulunan konsolosluk genel merkezini korumaya aldı. 2005 yılında karikatür krizi yaşamış olan Danimarka'da ise güvenlik seviyesi arttırıldı.

Uluslararası

  •  Birleşik Krallık - Şüphelilerin kuzeye, Eurostar istasyonlarına doğru gittiği konusunda gelen ihbarlar üzerine İngiliz Ulaşım Polisi Londra'da bulunan Uluslararası St. Pancras tren istasyonu ve etrafına daha fazla silahlı devriye birlikleri yerleştirebileceklerini söyledi.

Gösteriler

Kendiliğinden gerçekleşen gösteriler

Paris, Place de la République meydanında birçok gösteri oldu, Fransa'nın diğer şehirleri olan Toulouse, Nice, Lyon, Marsilya ve Rennes gibi yerlerde de çeşitli gösteriler yaşandı. Fransa cumhurbaşkanı François Hollande 8 Ocak'ı ulusal yas günü ilan etti.

"Je suis Charlie" ("Ben Charlie'yim") sloganı saldırıya karşı konuşma özgürlüğünü savunan kişiler tarafından kullanılıyor. Twitter üzerinde tepki gösteren kişiler #jesuischarlie etiketini kullanıyor. Saldırının olduğu akşam meydanlarda toplanan kişilerin ellerindeki pankartların üzerinde, internet sayfalarında ve birçok medya kuruluşunda bu sloganın kullanıldığı görüldü.

Saldırıdan kısa bir süre sonra ortalama 35.000 kadar insan saldırıyı, terörü protesto etmek ve ifade özgürlüğünü desteklemek için Paris'te toplandı. 15.000 kadar kişi de Lyon ve Rennes'te toplandı. Nice ve Toulese'de toplanan kişi sayısı 10.000 civarında; Marseille 7.000; Nantes, Grenoble ve Bordeaux şehirlerindeki sayı 5.000 dir. Yüzlerce kişi Nantes, Place Royal'da toplandı. 7 Ocak akşam saatlerinde toplam 100.000 den fazla kişi toplanarak gösterilerde bulundu.

Benzer gösterilerde mum yakarak uyanık şekilde bekleyen insanlar Fransa dışında bulunan Amsterdam, Brüksel, Barselona, Berlin, Kopenhag, Londra ve Washington gibi şehirlerde görüldü. 2.000 civarında insan Londra, Trafalgar Meydanında toplanıp Fransız Ulusal Marşı'nı okudu. Brüksel'de iki farklı noktada mumlarla bekleyen insanlar görüldü, Fransız konsolosluğu ve Place du Luxembourg.8 Ocak günü şehirdeki bayrakların birçoğu yarıya indirilmişti. Atlantik okyanusunun diğer tarafında çarşamba akşamı birçok insan New York'ta bulunan Manhattan, Union Meydanı'nda buluştu. Birleşmiş Milletler, Fransız büyükelçisi Francois Delattre kalabalığın arasında elinde pankart ile Fransız Ulusal Marşı'nı okudu. Yüzlerce kişi ellerinde "Je Suis Charlie" pankartlarıyla dayanışmalarını göstermek için San Francisco, Fransız elçiliğinin dışında görüldü.

Kanada'da birçok kişi Fransa'ya destek olmak ve "terörizmi lanetlemek" için 7 Ocak akşamı toplandı. Calgary, Montreal, Ottawa ve Toronto şehirlerinde "Je Suis Charlie" toplulukları vardı. Calgary'da "terörizm karşıtı duyarlılık" açıklamaları vardı. "Biz terörizme karşıyız ve onlara savaşı kazanamayacaklarını göstermek istiyoruz. Yaşananlar dehşet verici fakat onlar kazanamayacaklar." dedi bir gösterici. "Saldırı sadece Fransız gazetecilere veya Fransızlara karşı değil, bu özgürlüğe karşı - herkes, dünyada yaşayan herkes yaşananlar konusunda endişeli." −21 °C soğuğa rağmen Montreal'de 1.000 civarında kişi şehrin dışında bulunan Fransız konsolosluğunun önünde "Özgürlük!" ve "Charlie!" sloganları eşliğinde buluştu. Montreal belediye başkanı Denis Coderre kalabalığın arasındaydı, "Bugün, hepimiz Fransız'ız! duyurusunda bulundu. Şehrin, Fransızları ve özgürlüklere ilişkin konularda tamamıyla desteklediğini belirtti, "İfade özgürlüğünü korumak konusunda görevliyiz. Söylememiz gerekenleri söyleme hakkına sahibiz." diye belirtti.

8 Ocak günü gösteriler hızlıca Avustralya'ya sıçradı. Melbourne, Sidney ve Pert şehrinde toplananlar "Ja Suis Charlie" yazıları taşımaktaydı. Federasyon Meydanı'nda birlik vurgusuyla toplanıldı. "Din veya politika konusunda ne düşündüğümüz önemli değil, sadece birlik olmalıyız." Sydney, Martin Place ve Hyde Park'ta toplanan kişiler saygı göstermek için beyaz kıyafetlerle geldiler. Şehirdeki bayraklar yarıya indirildi ve yas tutan kişiler tarafından çiçek buketleri Fransız elçiliği önüne bırakıldı. Perth şehrinde toplananlar Fransa konsolosu Patrick Kedemos'un belirttiği gibi "spontane" idi. "Biz çok uzaktayız fakat kalbimiz Fransa'daki akrabalarımız ve arkadaşlarımızla birlikte. Bu saldırı ifade özgürlüğüne, Fransa'nın önde gelen gazetecilerine yapıldı."

8-9 Ocak

700.000 civarında insan 9 Ocak'ta protesto yürüyüşleri gerçekleştirdi. En büyük yürüyüş Toulese'da 100.000 kadar katılımcıyla gerçekleşti, onu takip eden Marseille(45.000), Lille(35-40.000), Pau(80.000), Orléans(22.000) ve Caen(60.000) şehirleri yürüyüşlere ev sahipliği yapan diğer şehirlerdir. Diğer bir yürüyüş 10 Ocak'ta Paris'te olacaktır.

Tepkiler

Fransız hükümeti

Cumhurbaşkanı François Hollande saldırının gerçekleştiği yerde medya çalışanlarına "bu hiç şüphesiz terörist bir saldırı" dedi ve ekledi "gelecek haftalarda olacak diğer terörist saldırılar önlendi". Daha sonra saldırıyı "aşırı barbarlık içeren terörist saldırı", katledilen gazetecileri "kahraman" olarak tanımladı. 8 Ocak gününü millî yas günü ilan etti.

Saldırı sonrasında Place de la République'de toplananlara, Paris belediye başkanı Anne Hidalgo "Bugün gördüklerimiz cumhuriyetin değerlerine karşı saldırıdır, Paris barışçıl bir yer. Bu karikatüristler, yazarlar, sanatçılar kalemlerini mizahla birlikte bazen sıkıntılı konuları irdelemek için kullandılar ve bunun gibi gerekli amaçları işlediler." dedi.

Diğer ülkeler

Saldırı dünya çapında hükûmetler tarafından yüzlerce kınama aldı. Taziye beyanları Barack Obama, Vladimir Putin, Stephen Harper, Angela Merkel, Matteo Renzi, David Cameron ve Tony Abbott gibi liderler tarafından sunuldu.

Medya

Medya organizasyonları saldırıya karşı olan protestolara yer verdi. Libération, Le Monde ve Le Figaro diğer Fransız yayınlarıyla birlikte siyah bir zemin üzerinde yazan "Je suis Charlie" sloganını internet sayfalarının üst kısmına yerleştirdi. Libération'ın ön sayfasında "Nous sommes tous Charlie" (Hepimiz Charlie'yiz) yazarken, Paris Normandie bir günlüğüne ismini Charlie Normandie olarak değiştirdi. Google'ın Fransızca versiyonunda gün boyunca siyah bir kurdele bulunuyordu.

İngiliz Private Eye dergisinin editörü Ian Hislop "Bu korkunç saldırıyla dehşete düştüm ve şok oldum - Avrupa'nın kalbinde ifade özgürlüğüne öldürücü bir saldırı..." Dünyada birçok karikatürist saldırıyla ilgili karikatürlerini yayınladı.

İngilizce yayın yapan birçok medya saldırı olduktan sonra birkaç saat içerisinde anlaşmazlığa neden olan karikatürleri websiteleri üzerinden yeniden yayımladı. Öne çıkan örnekler içerisinde Bloomberg News, Huffington Post, The Daily Beast, Gawker, Vox ve Free Beacon yer alıyor. The New York Times, New York Daily News, CNN, Al-Jazeera America, Associated Press ve The Daily Telegraph gibi medya organizasyonları ise saldırı haberlerini anlaşmazlığa neden olan karikatürleri yayımlamadan sundu. İki internet sayfası ise karikatürleri yayımlamayan yerleri kendilerine sansür yaptıkları gerekçesiyle suçladı.

Diğer medya neşriyatı; Almanya, Berlin'de yayın yapan Berliner Kurier, Polonya'da Gazeta Wyborcza gibi yerler saldırının olduğu günün ertesi günü karikatürleri yayınladılar. Üç Danimarka gazetesi yayımlarını Charlie Hebdo karikatürleriyle yaptı.

Mısır'da Al-Masry Al-Youm isimli günlük gazete öldürülen karikatüristlerle dayanışma içinde olduğunu bildiren "Je Suis Charlie" imzalı bir karikatür yayımladı. Ayrıca Al-Masry Al-Youm internet sitesinde, anlaşmazlığa neden olan karikatürler dahil çeşitli Charlie Hebdo karikatürleri gösterdi.

T24 isimli internet gazetesi Charlie Hebdo'nun son sayısının Türkçe çevirisinin tamamını internet sitesi üstünde yayımladı.

14 Ocak 2015 günü Cumhuriyet gazetesi yayınlanacak olan yeni Charlie Hebdo sayısının Türkçeye çevrilmiş halde olan sayısından bir seçki yayınlayacak. Gazetenin genel yayın yönetmeni Utku Çakıröz, Twitter üzerinde yazdığı mesajında ifade özgürlüğüne ve dini hassasiyetlere dikkat çekerek 8 sayfalık derginin 4 sayfasını ve kapağını yayınlamaktan vazgeçtiklerini açıkladı. Seçki dağıtım aşamasında geçtiği sırada polis YAYSAT'ın dağıtım tesislerine gelerek çalışmaları durdurdu. Daha sonra savcılığın asıl versiyonda yer alan Muhammed tasviri içeren kapağın olmadığını öğrenmesi ile bir saatlik durdurma sona erdi. Radikal gazetesinde gazeteci olarak çalışan İsmail Yılmaz'ın Twitter'da yazdığı bilgiye göre Cumhuriyet Gazetesi'nin vereceği seçki içerisinde yer almayan Muhammed'i tasvir eden karikatür gazete çalışanlarından Ceyda Karan ve Hikmet Çetinkaya'nın köşesinde bulunacak. "Yazarlarını terör saldırılarında yitiren Cumhuriyet, Charlie Hebdo katliamının acısını çok iyi anlamaktadır." diyerek çıkacak seçkinin isminin Charlie Hebdo dayanışma sayısı olacağını internet sitesi üstünden açıkladılar.

Çeşitli sosyal medya siteleri üstünden gelen tehditler üzerine Cumhuriyet Gazetesi'nin bulunduğu sokakta polisler güvenlik tedbirleri aldı. Bariyerlerle sokağa ulaşan bölgelerin kontrol altına alındığı ve akrep adı verilen araçların gazete binasına yakın durduğu söylenmektedir. Ayrıca bir grup insanın gazeteyi protesto etmek için toplandığı da ifade edilmektedir.

Charlie Hebdo Cephesine Eleştiriler

Derginin kurucularından Henri Roussel saldırıyla ilgili olarak derginin yayın yönetmeni Charbonnier'ı sorumsuzlukla suçlamış ve provokatif karikatürleri nedeniyle saldırıya zemin hazırladığını savunmuştur.

Türkiye'de yayım yapan iki İslami gazete Yeni Akit makaleyi "Müslümanları kışkırtan dergiye saldırı" olarak isimlendirdi. Türkiye gazetesi ise makaleyi "Peygamberimize hakaret eden dergiye saldırı" şeklinde isimlendirdi.

Papa Francis Filipinler'e gitmeden önce basın mensuplarına yaptığı açıklamada "Düşünce özgürlüğünün de bir sınırı var" diyerek inançların alay konusu yapılmaması gerektiğini vurgulamıştır.

Prof. Norman Finkelstein yaptığı bir konuşmasında Charlie Hebdo'nun hiciv değil sadizm yaptığını söylemiştir.

Ayrıca bakınız

  • Kurt Westergaard

Kaynakça


Text submitted to CC-BY-SA license. Source: Charlie Hebdo saldırısı by Wikipedia (Historical)


Langue des articles



INVESTIGATION

Quelques articles à proximité

Non trouvé